İyi Huylu Yumuşak Doku Tümörleri

Yumuşak doku tümörleri

Genel Bilgi

Yumuşak doku tümörleri, kemik tümörlerinden daha fazla görülür. Cilt ve cilt altı yağ dokusundan, kas, damar, tendon, bağ dokusu, sinovya ve ekstremite sinirlerinden kaynaklanabilir. Bu tümörler histolojik tiplerine göre sınıflandırılır. Tümörün sınıflandırılması ile hastalığın klinik seyri hakkında daha iyi tahminde bulunularak tedavi planlaması yapılabilir.

Yumuşak doku tümörleri

Sınıflandırma

Yumuşak doku tümörleri biyolojik davranışlarına göre iyi huylu, iyi huylu lokal agressif (yayılmacı) ve kötü huylu diye sınıflandırılır.

İyi huylu yumuşak doku tümörlerinin ve lokal agressif tümörlerin tedavisi genellikle cerrahi olarak çıkartılmasıdır (eksizyon). İyi huylu yumuşak doku tümörleri normal dokuya yayılım göstermez. İyi huylu lokal agressif (yayılımcı) tümörlerin eksizyon sonrası tekrarlama ihtimali diğer iyi huylu tümörlere göre yüksektir. Bu tümörler metastaz yapmazlar, tedavisinde kemoterapi ve radyoterapinin yeri yoktur. İyi huylu lokal agressif (yayılımcı) tümörlerin tedavisinde nadiren radyoterapi uygulanabilir. 

Klinik Bulgular

İyi huylu yumuşak doku doku tümörleri genellikle yavaş büyüyen ağrısız bir kitle olarak ortaya çıkarlar. Fizik muayenede lezyonun boyutları, kıvamı, derinliği, mobilitesi ve lenf bezi tutulumu ortaya konur. Çapı 5 cm’den büyük (mandalinadan büyük), derin yerleşimli, sert kıvamlı ve fikse tümörlerin kötü huylu (habis) olma ihtimali yüksektir. Çapı 5 cm’den küçük, yüzeyel yerleşimli ve mobil kitlelerin iyi huylu (selim) olma ihtimali yüksektir.

Yumuşak doku tümörleri

Görüntüleme

Yumuşak doku tümörlerinin tanısında kontrastlı MRI çok yararlıdır. Ultrasonografi kitlenin solid veya kistik olması konusunda yardımcı olabilir ama tedavi planlamada yeterli değildir. MRI görüntüleme ile lipom, hemanjiom ve bazen de schwannoma (iyi huylu sinir kılıfı tümörü) tanısı konabilir.

Biyopsi

Kesin tanı biyopsi ile konur. Biyopsi, açık veya iğne (tru-cut/kapalı metod) ile yapılır.

Yumuşak doku tümörleri

Lipom

Lipom yumuşak dokunun en sık görülen tümörüdür. En sık 40-50 yaş arasında görülür. Lokal nüks oranı düşüktür. Lipomlar yavaş büyüyen, bulgu vermeyen, yumuşak, mobil kitleler şeklinde görülür. Bazı hastalarda birden fazla odak vardır. Diyabet, obezite, yüksek kolesterol, künt travma ve radyasyonun lipom oluşmasına neden olabileceği bildirilmiştir. Lipomlar en çok cilt altı yerleşim gösterirler. Genellikle sırt, boyun, omuz ve kol-bacağın gövdeye yakın kısımlarında daha sık görülür.

Yüzeyel lipomların tanısında ultrasonografi iyi sonuç verir.

Histopatolojik bulgularına göre anjiolipom, hibernom, miyolipom ve lipoblastom gibi tipleri vardır.

Anjiolipom; olgunlaşmış yağ ve kan damarlarından oluşan, çoklu kitleler halinde bulunan, genellikle cilt altı yerleşim gösteren tümördür. Genç hastalarda daha fazla görülür. Erken dönemde ağrılı olabilir. Usulune uygun çıkartıldığında tekrarlama oranı düşüktür.

Lipoblastom; çocuklarda görülen bölgesel yayılmacı bir tümördür. Uygun çıkartıldığında yeniden çıkma oranı azdır. 

Yumuşak doku tümörleri

Elastofibrom

Elastofibromlar tekrarlayan travma ile gelişirler. Çok yavaş büyürler ve genellikle 55 yaş üzerinde görülür. Kitle çoğunlukla skapulanın (kürek kemiği) alt ucu ile göğüs duvarı arasında çıkar. Genellikle tek taraflıdır ve ağrı yoktur. Kötü huylu tümöre dönüş yoktur. Hastada rahatsızlık veriyorsa çıkartılır. Hastanın şikayeti yoksa takip edilebilir.

Yumuşak doku tümörleri

Fibromatozis

Fibromatozis lokal agressif (komşu dokulara yayılan) ve tekrarlama özelliği olan yumuşak doku tümörüdür. İskelet kası yayılımı görülür. Hastaların çoğu ağrı ve şişlikle başvurur. Bazı hastalarda fonksiyon kayıpları olabilir. Fibromatozis 25-40 yaşlarında görülür. Ağrılı, sert kıvamlı, sınırları düzensiz, genellikle derin yerleşimli kitledir. Kitle sıklıkla omuz kuşağı, uyluk, kalça ve gövdede yerleşim gösterir ve kas içerisine büyür. Tedavisi cerrahi olarak çıkartılmasıdır.

Fibromatozisin değerlendirilmesinde MRI görüntüleme yararlıdır. Lezyonun yumuşak dokudaki yayılımını ve tedavide güvenli cerrahi sınır elde etmek için çıkarılacak sağlam doku miktarını planlamada önemi büyüktür.

Erken dönemde (5 yaş öncesi) görülürse infantil (çocukluk çağı) fibromatozis denir. Kötü huyluya dönüşmez ama cerrahi olarak çıkartıldığında tekrarlama oranı yüksektir.  

Yumuşak doku tümörleri

Kas İçi Hemanjiom (İntramüsküler Hemanjiom)

Hemanjiom venöz (toplar damar) gelişme bozukluğudur. İntramusküler (kas içi) hemanjiomlara genellikle 35 yaş altındaki genç erişkinlerde rastlanır. Yavaş büyürler ve ağrılı olabilirler. Kas dokusundan kaynaklı sebebi bilinmeyen ağrı ve şişliğin ayırıcı tanısında kas içi hemanjiomlar düşünülmelidir.

Kitle üzerindeki ciltte renk değişikliği bulunmaz. Oldukça nadir görülen intramüsküler hemanjiomlar tüm iyi huylu vasküler tümörlerin %0,8’ini oluşturur. Kötü huylu tümörlere dönüşmez.

Kas içi hemanjiom tanısında MRI yararlı olur. Hemanjiomlarda hem T1 hem de T2 ağırlıklı görüntülerde yüksek sinyal görülmesi, tanı için değerli bir bulgudur. MRI’ da ayrıca tümörün lobüler karakteri de görülebilir. Diğer yumuşak doku tümörlerinde sadece T2 ağırlıklı görüntülerde yüksek sinyal görülür.

İntramüsküler hemanjiomların tedavisi tümörün tamamının çıkartılmasıdır. Tam yapılamayan rezeksiyonda %20 nüks (tümörün tekrarlaması) bildirilmektedir. Bazen tümörün bölgesel olarak çıkartılması mümkün olmamaktadır. Elde ve ayakta yapılacak geniş yumuşak doku çıkartılması fonksiyon kayıplarına neden olabilir.

Embolizasyon (perkütan sklerozan ajan enjeksiyonu) bu hastalarda iyi bir seçenek olabilir. Bu tedavinin etkisi tümörü küçültmektir, ancak tam bir iyileşme sağlamaz. Tedavi sonucu ağrı azalır, fonksiyonu artırır. 

Schwannoma (Sinir Kılıfı Tümörü)

Schwannoma iyi huylu sinir kılıfından kaynaklanan bir tümördür. Tümörün olduğu bölgede çok ağrı olabilir ya da ağrı olmayabilir. Lezyonun çapı 5 cm’den küçüktür. Genellikle kol önyüzde veya bacak arka yüzde lokalize olabilir. MRI’da T1 de düşük sinyal, T2’de ise yüksel sinyal görüntüsü vermektedir. Sinir fonksiyon kaybına neden olmadan cerrahi olarak çıkartılır. Kitle sinir lifleri ve kılıfından dikkatlice ayrılır. Cerrahi olarak tam çıkartılmaz ise tekrarlama ihtimali vardır. Genelde cerrahi eksizyon sonrası fonksiyon korunur. Maligniteye dönüş nadirdir.

Nörofibrom 

Sinir kılıfından kaynaklanan iyi huylu tümördür. Genellikle tek lezyondur. Sinirin bulunduğu herhangi bir alanda; ciltte, yumuşak dokuda ve kemikte gelişebilir. Nörofibromatozise özgü ciltte sütlü kahve lekeler görülür.

En iyi görüntüleme MRI’dır. T1’de hipointens, T2’de hiperintens görüntü verir. T2 de kitlenin kenarları daha parlak, orta kısmında ise parlaklık daha azdır. Semptomatik (klinik bulgu veren) nörofibromlarda primer tedavi cerrahi eksizyondur. Tedavi sonrası geçici veya kalıcı nörolojik lezyon gelişebilir. 

Lenfanjiyom

Lenf damarlarının iyi huylu lezyonudur. Genellikle 40-60 yaş civarında görülür. Genellikle ekstremitenin proksimal kısımında lokalize olurlar. MRI ile T2 de hiperintens bir görüntü verir. Lenfanjiomlar genelde takip edilir. Semptomatik (klinik bulgu veren) derin ve büyük lezyonlar cerrahi olarak çıkartılır.

Glomus Tümörü

İyi huylu bir tümördür ve 20-30 yaş civarında görülür. Glomus tümörlerinin %75’i elde yerleşir, %50’si tırnak altında falanksı aşındırır. Soğuk intoleransı, dokunmakla hassasiyet ve dip kısımlarda ağrı şikayeti klinik bulgulardır. Yaşam kalitesini etkileyen olgularda cerrahi olarak çıkartılır. Cerrahi eksizyon sonrası %20 olguda tekrarlama görülebilir.

Gangliyon Kisti

El bileğinin ön ve arka yüzünde, ayak ve ayak bileğinde görülebilir.Tendondan veya eklem kapsülünden gelişebilir. Estetik amaçlı cerrahi olarak çıkarılabilir.

Tendon Kılıfının Dev Hücreli Tümörü

Dev hücreli tendon kılıfı tümörü, tendon kılıfından kaynaklanan ağrısız ve yavaş büyüyen bir rahatsızlıktır. Elin ve parmakların iç yüzeyinde, 30-50 yaşlarında görülür. MRI ile görüntülenir. Tedavisi cerrahi olarak çıkartılmasıdır.

Yumuşak doku tümörleri

Pigmente Villonodüler Sinovit

Pigmente villonodüler sinovit (PVSN), sinovyumun (eklem kapsülünün en iç tabakası) proliferasyonu (çoğalması) olarak tanımlanır. Hastalar bir eklemde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı ile başvurur. En sık diz ekleminde görülür. 20-40 yaş arasında yaygındır. Tanı ve hastalığın takibinde MRI görüntülemeden faydalanılır.

Bulgu vermeyen, tesadüfen tespit edilen PVNS’ler klinik olarak takip edilir. Bulgu veren PVNS’ler cerrahi olarak çıkartılır. Bu çıkarma işlemi artroskopik olarak yapılabilir. Hastanın iyileşme dönemi daha hızlı olabilir. Total sinovektomiye rağmen %30 civarında tümörün tekrarladığı görülür. Bazı uygulamalarda tümörün tekrarlamasını önlemek için düşük doz radyoterapi uygulanmaktadır. 

Kaliteli bir yaşam için sağlığınızı ihmal etmeyin.

Anlaşmalı Olduğumuz Sigorta Şirketleri

Allianz Sigorta
AXA Sigorta
Magdeburger Sigorta

Copyright 2022 Scroll2Top. Tüm hakları saklıdır.